Çok Geç Öğrendiğimiz Dâhiye Dönüşme Yöntemleri

ÇOK GEÇ ÖĞRENDİĞİMİZ DÂHİYE DÖNÜŞME YÖNTEMLERİ

Beslenme, özellikle çocuklukta zekâ üzerinde fark yaratıyor. İnsan, beyin fonksiyonlarının gelişmiş olmasıyla diğer canlılardan ayrılır. Ciddi bir hastalığın tedavisi hem zor hem de masraflıdır. Bunun için doğru beslenerek beynimizi hastalıklardan korumak önemlidir. Günümüzde kötü beslenmenin beyinde yaptığı tahribatlar ispatlanmıştır. Hastalanmadan önce sağlığı korumaya yönelik beslenme; ucuz, pratik ve yan etkisizdir. Tabiat, her türlü sıkıntının ve acının çaresini bünyesinde barındırır. Doğadaki meyveler, sebzeler, şifalı bitkiler, baharatlar ve hayvansal gıdalar; bizleri daha sağlıklı ve daha mutlu kılmak içindir. İyi bir beslenme alışkanlığı ile hücre tahrip edici maddelerden korunur, hücre yaşlanması uzar ve DNA zarar görmez. Böylece hastalıklardan korunmuş oluruz. Yetersiz beslenmenin zekâ üzerinde önemli etkisi olabileceğini İkinci Dünya Savaşı sırasında yapılan araştırmalar ortaya koymaktadır. Beslenmeyi vitamin ve minerallerle takviye etmenin test puanlarını artırdığını gösteren araştırmalar da mevcuttur.2010 yılında İngiltere’de çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma da; sağlıklı bir makarna, salata ve meyve diyetinin IQ’da küçük artışlarla ilişkili olduğunu; sağlıksız bir diyetin ise ters etkiye sahip olduğunu bulundu.

 

 

 

 

 

 

 

 

Müziğin de zekâ üzerinde olumlu etkisi vardır. Türkiye’de müziğin zekâ üzerine etkilerini araştıran müzikolog Filiz Ali’ye göre, müzik ne kadar soyut görünse de son derece bilimsel ve matematikseldir. Notalar, solfej, matematik üzerine kuruludur, müzikteki matematik zeka üzerinde olumlu etki eder. 1993 yılında Nature Dergisi’nde yayımlanan

“Mozart Etkisi” adını taşıyan bir deneyde, klasik müzik-IQ ilişkisi üzerine kurulmuştu. Mozart dinlemenin birkaç saat sürecek etkisinin aksine, piyano eğitiminin etkisinin ömür boyu süreceği belirtilmektedir.

üzerine kuruludur. ‘Mozart Etkisi’ adını taşıyan deney, 1993 yılında Nature Dergisi’nde   yayımlanmıştır. Bu “Mozart araştırma, klasik müzik- IQ ilişkisi üzerine kurulmuştu. Mozart dinlemenin birkaç saat süren

Gençlerin beyin taramaları, yedi yaşından önce bir müzik aleti çalmayı öğrenen çocukların dil becerileri ve yürütücü işlevlerle ilgilenen daha kalın beyin bölgelerine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bazı araştırmalar ise erken yaşta müzik dersi alanların beyinlerinin sağ vesol yarım kürelerini birbirine bağlayan beyaz maddede de kapsamlı bağlantılar oluştuğunu gösteriyor. Müziğin zeka gelişimine kazandırdıkları çok yönlüdür. Beyin gelişimini ve işlevlerini artırmakta, hamilelik döneminde  anneye dinletilen müzik, hem annede hem de bebeğin yaşamsal  işlevlerini  düzenlemede olumlu etkiler  göstermekte, bebeklere ninni söylemek pek çok işlevi olumlu yönde etkilemektedir.

 

 

 

 

 

 

Beyin jimnastiği oyunlarının sizi daha akıllı yapabileceği ise şüpheli bir durumdur. Cambridge’den araştırmacılarla bir araya gelerek altı hafta boyunca çevrimiçi zekâ görevlerini çözen 11.000 yetişkini izlediği; BBC’de yayımlanan Bang Goes the Theory programında küçük bir etki olmasına rağmen, araştırmacılar bunun “akışkan zekâ”da uzun vadeli bir artıştan ziyade oyunlara aşina olmaktan kaynaklandığı sonucuna vardılar. Bununla birlikte, bu tür oyunların kısa süreli hafızanızı geliştirebileceğine dair bazı bulgular var. Özellikle son dönemlerdeki araştırmaların sonuçları beyin jimnastiğinin zekayı keskinleştirmenin yanı sıra kapasitesini arttırdığını da ortaya koymaktadır.

 

 

 

 

 

 

Son olarak, doğum tarihiniz bir fark yaratabilir. Sınavlarda en iyi sonuçları alan çocukların, eylül ayında (eğitim öğretim yılının başlangıcında) doğanlardan oluştuğu gözlemlenmektedir. Çocukların zeka ve kişilik gelişimi bir çok etkene bağlıdır. Aileden alından eğitim, oynadığı oyuncaklar, diğer bebeklerle olan ilişkileri gibi birçok etken, çocuğun zeka gelişimini olumlu etkileyeceği gibi olumsuz sonuçlar da verebilir. Tüm bunlar gibi kardeşlerin doğum sırası da, çocuğun kişilik ve davranış gelişiminde etkilidir.  240.000 Norveçli üzerinde yapılan bir araştırmada ise ortalama olarak, ailedeki en büyük çocuğun daha yüksek IQ’ya sahip olduğu bulundu. Önemli olan önce doğmak değil, büyük çocuk olarak yetiştirilmekti. Büyük kardeşleri ölen çocuklarda da aynı etki görüldü.

 

Özge DEMİRER
Türkçe Öğretmeni-Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmeni

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar işaretlenir *

Whatsapp Bilgi Hattı
1
Whatsapp Bilgi Hattı
Bilimsel Çocuk Whatsapp Hattı
Merhabalar Bilimsel Çocuk'a Hoşgeldiniz.....