Bilimsel Çocuk olarak bir yazımız ile daha sizlerleyiz. Bu yazımızda size önemli konulardan biri olan “akran zorbalığı” konusunu ele alacağız. Keyifli okumalar dileriz.

Çalışma koçluğu süreçlerimizde birçok konuyu gözlemlemekteyiz. Bu gözlemler sayesinde bazı temel konulara erken müdahale etme fırsatı bulmaktayız. Bu dönemde de öğrencilerimizde en çok gözlemlediğimiz konuların başında akran zorbalığı geliyor. Öğrencilerimiz ile derslere başlamadan önce fark ediyoruz ki canlarını sıkan durumlar bulunuyor ve bu durumlar ile nasıl başa çıkacaklarını bilemiyorlar.

Akran zorbalığı dediğimizde akıllara normal zorbalıktaki gibi sadece şiddet gelmemelidir. Her türlü olumsuz durum akran zorbalığı sınıfına girmektedir.  Zorbalık yapan öğrenciler kendilerinde mevcut olan duygusal sorunlar ile baş edememe durumunu arkadaşlarına yansıtmaktadırlar. Bunu yapma şekilleri fiziksel şiddetten ziyade sözlü olarak yansıtılmaktadır. Bu sözler genel olarak “sen yapamazsın, yüksek not alamazsın” gibi negatif sözler olduğu gibi “embesil, otistik” gibi hem aşağılayıcı hem de şiddet içerikli argo sözleri de kapsamaktadır. Zorbalığa maruz kalan öğrenci yüksek bir not aldığında zorbalık yapan öğrenci tarafından “sen nasıl aldın bu notu bakalım” tarzı aşağılayıcı sözler duymaktadır. Zorbalığa uğrayan öğrenciler ise söylenen sözlere inanmaya yatkın oluyorlar. Genelde de daha hassas olarak tanımladığımız öğrenciler bu olumsuz enerjiyi absorbe eden taraf oluyor. Ancak zorbalık yapan öğrenci de kendi olumsuz ve öfke dolu duygularının içerisinde kayboluyor. Durum böyleyken zorbalık yapan öğrencinin de zorbalığa uğrayan öğrencinin de derslere odaklanması gerçekleşemiyor ve bu durum derslerinden kopmasına sebep oluyor.

Bazen öğrenci maruz kaldığı zorbalığı yakınlarıyla paylaştığında ise bu sürecin nedenlerine odaklanmadan sadece tavsiye veriliyor ya da çocuğu dinlemeden olumsuz tepkiler verilebiliyor. Konu yakınlarımız ve sevdiklerimiz olduğunda olayları şahsi algılamamız, tepkilerimizin daha duygusal ve aşırı olması oldukça doğaldır. Bazen de olaya objektif olma çabasıyla empati kabiliyetimizi kaybedebiliyoruz. Bu gibi durumlarda maalesef konu daha da işin içinden çıkılmaz bir hale geliyor.

İşte tam olarak bu nedenle, öğrencilere soru sorarak farklı bakış açısı sağlayabilecek, sorunlara çözüm üretmesini sağlayacak zihin yapısını oluşturacak uzman mentör ve koçlara ihtiyaç doğuyor.  Çalışma koçluğu süresince öğrencilerimizle bu gibi zorlu süreçleri atlatabilmeleri ve kendi gerçek potansiyellerini keşfedebilmeleri için; eğitim hayatında yaşadığı başarısızlık, yetersizlik hissi, özgüven eksikliği gibi olumsuz duygularla nasıl mücadele edebileceğini de gösteriyoruz. Uyguladığımız öğrenciye özel çalışma metotlarıyla bireyin başarısı artıp kendine olan inancı çoğaldıkça görüyoruz ki öğrenci, sınıf arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle ve sosyal çevresiyle daha uyumlu ve mutlu bir hale geliyor.

Akran zorbalığı konusunda hem zorbalığı yapan hem zorbalığa maruz kalan çocuklar için Bilimsel Çocuk Çalışma Koçluğu programı ile sorunun çözüme kavuşmasına destek oluyoruz. Konu ile ilgili detaylı bilgi sahibi olmak için “0531 652 15 02” numaralı hattımızdan bize ulaşabilirsiniz.