ÇABA SABRIN ANAHTARIDIR

Bazı anlarımız vardır içimizde taşıdığımız anlatamadığımız ama bir o kadar da zihnimizde dönüp dolaşan. Bilememek değil söyleyememek ya da yapamamak. İşte tüm bunlar cesaret kırılması, utanç korkusu ve özgüvensizlik. Birçok insan hayatında belki dönüm noktası olabilecek zamanları ellerinin tersiyle geri itiyor. Başaramamak o kadar çok kazınıyor ki ruhumuza bir adım daha attırmıyor.

Çocukluktan kalan acılar, travmalar, kötü hadiseler gelecekte kim olacağımıza karar veriyorlar. Zannediyoruz ki bu kararı biz veriyoruz. Büyüdüğümüz zaman da bir puzzle parçası gibi tek tek yerleşiyor kalbimizin baş köşesine. Çabalamazsak, maalesef sadece olduğumuz yerde sayarız. Annelerimiz bebekliğimizde yürümek ve yemek yiyebilmek için ne kadar azimli olduğumuzdan bahseder. Emeklerken bile yanlış yapıp geri geri gideriz ama vazgeçmeyip en son aslanlar gibi yürümeyi de öğreniriz. Çaba yorucu olabilir ama gülümsenin en önemli silahıdır. Bunu yaparken birçok soru beynimizin içinde dolanıp durur.

Peki nasıl olacak? Peki nasıl yapacağım? Peki ben yapabilir miyim? gibi bir sürü sorular… Bir insan sevdiği şeyde çok daha iyidir ve daha çabuk öğrenir. Ama bazen sevmediğimiz şeyleri de öğrenmemiz gerekebiliyor. Peki bunu nasıl sevebilirim? Küçük bir çaba… Evet sadece çaba. O küçük dediğimiz çaba başarıya, başarı da mutluluğa sebep olabilir. Bu da bizim hayat felsefemiz haline gelir ve sevgi kendiliğinden yeşerir.

Eğer işlerimiz bu kadar çabayla olmuyorsa yürümüyor adım atamıyorsak bu üç maddeye daha bağlı olup ona göre yaşamalıyız.

Yapmamız gereken şey ise şu üç madde:

• ÖZGÜVEN
• CESARET
• SABIR

Aslında bu üç madde birbirleriyle kopmaz bir bağ içinde. Özgüven algısının içine girdiğimiz zaman cesaret peşimizi bırakmıyor ve tüm emeklerin karşısında sabırla iyi günleri bekliyoruz.

Demek istediğim bir işi yaparken bu her ne iş olursa olsun ders çalışırken yemek yaparken veyahut en basit olarak güleceğimiz zaman bile özgüvenimizi asla kaybetmemeliyiz. Bizi biz yapan bir gülücük bile çevremizde birçok insanı mutlu eder ve hayat bir tık daha anlamlı hale gelebilir. Asla karamsar davranmamalı hedefimize odaklanmalı ve neler yapabilirim deyip kendimize plan oluşturup çalışmalıyız. Çok çalışmak planlı ve hedef doğrultusunda olmadığı vakit hiçbir işe yaramaz. Doğru strateji içinde ilerlemeliyiz.

Cesaret ise sadece özgüven sahibi insanlar için geçerlidir. Atılgan ve kendine güvenen kişilerin başarı oranı her zaman daha yüksek olur. Başarısız olduğumuz zamanlar bile cesaretimizi kaybetmeden derin bir nefes alıp yola koyulmalıyız.

Sabır bir kapının en önemli anahtarıdır. O olmadan içeri girilmez. O kapının arkasında her ne olursa olsun sabırla beklemeli dua etmeliyiz. Bilmeliyiz ki bizi bu kapıya getiren cesaret ve özgüvendir. Emek harcayıp bu kadar çaba sarf ettim  demek için bile sabır eşliğinde güzel günleri beklemeliyiz.

Unutmamalıyız ki hiçbir çaba karşılıksız kalmayacaktır. Muhakkak ki sabrın, cesaretin ve özgüvenin sonunda hedef hemen bir adım önümüzde olacaktır.

Özen Dağbaşı

Türk Dili v Edebiyatı Öğretmeni