Çocuklar Neden Öfkelenir?
Öfke duygusu, genellikle kaçınmamız gereken yıkıcı davranışları ilk akla getirmektedir. Öfke kelimesini duyar duymaz bile pek çok kişinin gözünde, kontrol edilemeyen saldırgan ve zarar verici davranışlar sergileyen bir kişi imajı canlanıyor. Halbuki öfke bu kadar basit ve bu kadar günah keçisi olmamalı.
Öfke, diğer tüm duygular gibi doğal ve sağlıklı bir duygudur. Kişinin hakkını koruyabildiği, kendini ifade edebildiği sosyal ilişkiler yaratabilmesi için de biraz özgür bırakılmalıdır.
Şöyle düşünelim, öfkenin resmini çizmenizi istesem, nasıl bir resim olurdu bu? Çatık kaşlı, dişlerini sıkmış, bağırmaya hazır bir duruş, kollar açık ve gergin hatta belki eller yumruk şeklinde kapalı?
Öfke duygusu herkesin yaşadığı ve yaşattığı temel duygulardan birisidir ve diğer tüm duygular gibi nasıl ifade edildiğini davranışlar belirler. Çocukluk yaşantısından itibaren, anlaşılma ve anlaşılır olmakla ilişkili bir dizi yaşantı sonucu bireyler, bu hisle karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını seçmeye ve bu davranış kalıplarını alışkanlık haline getirmeye başlarlar. Büyüdüğü çevreye göre de farklı şekillerde ifade edebilirler, saldırgan davranışlar sergileyerek, pasif bir konuma geçip yok sayarak ya da bastırarak, başka duygulara yönelterek, kendine döndürerek…
Hepsinin adı öfke ama farklı resimlerle çıkıyor karşımıza.
“Ne var bunda bu kadar kızacak? Üzülmene gerek yok ki? Ne kadar çok tepindin o kadar öfkelenecek ne var bunda?”
”Haklısın kızgın hissediyorsun şu anda, ben de seninle aynı şeyi yaşadığımda kızgın hissediyorum kendimi. Kızgın hissetmene neden olan şeyi biraz konuşmak ister misin? Böyle hissettiğim zamanlarda beni sakinleştirecek bir şeylere ihtiyaç duyuyorum, çünkü sakin olmadığım zaman karşımdaki kişiye nasıl davrandığımı fark edemiyorum. Ben sana bu konuda yardımcı olabilirim.”
Neler yapılabilir?
- Öncelikle, çocuğunuzun duygularını doğru ifade etme becerisi kazanması için onu dinleyecek sakin bir yetişkine ihtiyacı olduğunu unutmayın.
- Çocuğunuzun mizacına uygun etkinliklerden faydalanarak, (resim yapmak gibi) duygu durumunu kontrol edebilir ve ifade edebileceği somut alanlar yaratabilirsiniz.
- Duygusal gelişimi destekleyen kitaplardan faydalanarak, çocuğunuzla kurduğunuz iletişimi güçlendirebilirsiniz.
- Alternatif düşünceler üretmesine yardımcı olabilir, çeşitli sorularla küçük yaşlardan itibaren hem dil gelişimini hem de duygusal gelişimini destekleyebilirsiniz.
- Olumlu davranışları fark ederek, onları ifade etme sıklığınızı arttırarak takdir edebilirsiniz. Duygusal anlamda önemli hissetmesini sağlayacaktır.
- Eleştirel ve küçümseyici tavırlardan uzak durmak, konuşma dilini onun yaşına uygun olacak şekilde düzenlemek, sizinle konuşmasını kolaylaştıracaktır. Unutmayın sizin için önemli olmayabilir ama onun için önemli.
- Aile içindeki sorunların nasıl çözüldüğü çok önemlidir. Ebeveynlerin duygularını ifade etme şekilleri doğrudan çocukları etkilemektedir. Bu nedenle çocuğunuzun içinde büyüdüğü ailenin özelliklerini taşıyacağını unutmadan gerekli yardımı almak hem size hem de çocuğunuza fayda sağlayacaktır.
- Olayların üstünü kapatmak yerine, sakin bir zamanda konuşarak telafi şansı sunmak, suçluluk ve pişmanlık duygularıyla da baş etmelerine olanak tanıyacaktır.
- Sabırlı ve istekli olmak, baş başa vakit geçirmek ve televizyon, telefon tablet gibi araçlardan neler izlediğini kontrol etmek, dikkatinizi çeken bir şey olduğunda bunu örnek durum haline getirerek paylaşmak yine duygusal gelişimini desteklemek için yapılabilecekler arasında yer almaktadır.
- Bunlar dışında ve belki de en önemlisi; ebeveyn olarak kendi stresinizi kontrol altına almak için gerekli desteği önce içinizdeki çocuğa sunmak ve onun size yardım etmesine müsaade etmeniz olacaktır. Çocuğunuzun nasıl hissettiğini aslında biliyorsunuz, tek yapmanız gereken şey onu hatırlamak ve büyümek denilen bu yolda ona bu duygularla nasıl başa çıkabileceğini öğretmek olacaktır.
- Çocuk GelişimciŞeymanur ÖZTÜRK